Nissan, Formula E’nin bir motor sporundan çok daha fazlası olduğuna, en son teknolojinin, sürdürülebilirliğin ve heyecan verici rekabetin heyecan verici bir birleşimi olduğuna inanıyor. Bu spor, Nissan için daha yeşil ve daha akıllı bir geleceğe doğru derin bir değişimi temsil ediyor. Nissan, yarışları kazanmanın yanı sıra, Formula E’yi onlarca yıllık elektrifikasyon deneyimini paylaşmak ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığını güçlendirmek için ideal bir platform olarak görüyor.Nissan: Formula E’deki tek Japon otomobil üreticisiEn son elektrikli araç teknolojisini küresel bir izleyici kitlesinin önünde sergilemeye kararlı olan Nissan, yarışlara ilk çıkışını ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın (2018/2019) beşinci sezonunda yaptı. Nissan bu seriye katılan ilk ve tek Japon üretici oldu. Nissan müşterilerinin kat ettiği 16 milyar kilometreden elde edilen veriler ve bilgiler, Nissan’ın yarış teknolojisinin tasarımında önemli bir rol oynadı. Bu arada, pistte öğrenilen dersler, Nissan’ın yeni nesil elektrikli on-road araçlarının şekillenmesine yardımcı oluyor.Yarış arabası: Formula E Gen3Nissan’ın Formula E’de yarıştığı Gen3 yarış araçları arkadan çekişlidir ancak önlerinde de rejenerasyon motoru bulunmaktadır. Formula E’de bir yarışta kullanılan enerjinin en az %40’ı rejeneratif frenlemeyle sağlanıyor ve bu da Gen3’leri dünyadaki en verimli yarış arabaları yapıyor. Önceki Gen2 yarış arabalarıyla karşılaştırıldığında, yeni nesil Gen3 yarış arabaları %40 daha fazla güç üretiyor ve maksimum 350 kW çıkışa ve 322 km/saat maksimum hıza ulaşabiliyor. Ayrıca Gen2 araçlara göre daha hafif ve daha küçük oldukları için bir tekerlekten diğerine daha hızlı, daha çevik sürüşler sunarlar.Çevre: Daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru yarışFormula E, tamamen elektrikli tek koltuklu araçlara yönelik tek FIA Dünya Şampiyonası ve net sıfır karbon ayak iziyle sertifikalandırılan ilk küresel spordur. Nissan ve diğer katılımcılar, sıfır emisyon çözümleri ve sürdürülebilir uygulamalara olan bağlılıkları sayesinde yenilikçi ve heyecan verici sürüş deneyimleri sunuyor.Yarış: hepsi bir gündeFormula E yarışları hızlı formatlarıyla ünlüdür0. Yarışma geçici yol parkurlarında yapılıyor ve antrenman, eleme ve yarışlar aynı gün yapılıyor. Hata payı çok küçük olduğundan teknolojik beceri, hazırlık ve sürüş yeteneği başarının ana anahtarıdır. Isınma turlarının ardından pol pozisyonu için heyecanlı bir sıralama süreci yaşanıyor. İlk aşamada herkesin şarj edilmiş 220 kW’lık bir aküye hakkı var. Daha sonra takımlar ve sürücüler ikiye ayrılır. A Grubu ve B Grubu. Maçlar sezon içindeki duruma göre belirleniyor. Yarı final aşamasından sonra tam 250 kW aküye izin veriliyor. Ve pole pozisyonları belirlendi. Formula E bir güç oyunudurElektrikli güç aktarma organları alanında onlarca yıllık deneyimi olan Nissan, elektrikli yarış araçlarının performansını artırmak için engin bilgi birikiminden yararlanıyor. Tüm Gen3 Formula E arabaları ortak bir akü kullanır ve maksimum 350 kW güce sahiptir. Formula E’yi diğer motor sporlarından ayıran şey, stratejik enerji yönetiminin oynadığı roldür. Her sürücü, yarış stratejisi ve güç dağıtımına ilişkin anlık kararlarla pistte ilerler ve sonuçta kazananı belirler.Sağır edici gürültü olmadan tüm duygularFormula E sürücülerinin fütüristik sesi yaklaşık 80 desibeldir, bu da ortalama bir arabanın sesinden sadece 10 desibel daha yüksektir. Bu düşük gürültü seviyesi, Formula E yarışlarının şehir merkezlerine daha yakın yapılmasına ve daha geniş izleyici kitlesinin ilgisini çekmesine olanak tanıyor. Tüm ailenin keyif alabileceği bir aktivite. Formula E ayrıca sürücüleri elektrikli araçların heyecan verici performansı konusunda eğitmede de rol oynuyor. İnsanlar elektrikli araçların yalnızca pratik, verimli ve çevre dostu olmakla kalmayıp aynı zamanda sürüşünün de çok eğlenceli olduğunu giderek daha fazla fark ediyor.Zihin Önemlidir: Beyinden Performans ProgramınaDiğer motor sporlarında olduğu gibi Formula E’de de sürücülerin karar verme, hızlı tepki verme, strese ve yorgunluğa direnme becerisine büyük önem veriliyor. Nissan’ın Beyinden Performansa programı, profesyonel sürücülerin beyinlerinin benzersiz anatomik özelliklerini tanımlamak için en ileri beyin görüntüleme ve analizini kullanıyor. Beyin haritalaması sayesinde sürücülerin beyin performanslarını optimize edecek şekilde kişiye özel eğitim programı hazırlanıyor.Sürücüler: Oliver Rowland ve Sacha FenestrazJapon kültürüne tutkuyla bağlı olan Sacha Fenestraz, takımla henüz beşinci yarışında Cape Town E-Prix’inde pole pozisyonunu aldı ve en hızlı Formula E turunu elde etti. Oliver Rowland takıma, Nissan’ın Formula E’ye girdiği yıl olan 2018’de çaylak olarak katıldı. Rowland, 2020’deki Berlin zaferi de dahil olmak üzere, Nissan ile altı pol pozisyonu ve altı podyum elde etti. Yarışlarda sınır yok, pist dışında bile birbirlerini destekliyorlar.Japon mirasını ve daha fazlasını benimsemekNissan yarış arabasının kiraz çiçeği görünümü, hem takımın Japon mirasına hem de elektrikli araç teknolojisinin temsil ettiği cesur yeni başlangıca saygı duruşunda bulunuyor. Ancak Japonya’nın ikonik çiçeğini 10. Sezon için bir kez daha öne çıkarma kararı, bir tasarım seçiminin ötesine geçiyor. Tokyo E-Prix: Japonya’daki ilk Formula E yarışıNissan, Tokyo E-Prix ile anavatanına ve köklerine geri dönüyor. Japonya’da düzenlenecek bu ilk Formula E yarışıyla birlikte, 30 Mart’ta Tokyo Big Sight sergi merkezini çevreleyen sokaklar, tamamen elektrikli motor sporlarındaki en hızlı, en hafif ve teknolojik açıdan en gelişmiş araçlara ev sahipliği yapacak. 2,6 kilometrelik yol parkurunda 18 zorlu viraj ve yüksek hızlı düzlükler bulunuyor. Yaklaşık 20.000 hayran, Tokyo’nun muhteşem silüetinin fonunda gerçekleşen aksiyonun gelişimini izleyecek. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–