Hamas’ın siyasi kanadının liderlerinden Halid Meşal, 7 Ekim saldırısına ilişkin yaptığı eğerlendirmede, “İsrail, kendi ordusunun yenilmez olduğunu söylüyordu. Birkaç saat içinde yenilince biz de şaşırdık.” dedi.
Hamas’ın 7 Ekim’deki İsrail’e yönelik saldırısının tamamen kendi kararı olduğunu ve İran’ın dahli olmadığını söyleyen grubun siyasi liderlerinden Halid Meşal, “Kararlar tamamen Filistin’de alınmıştır, Hamas’ın kararıdır. Bölgedeki ülkelerin saldırıdan haberi yoktu.” dedi.
‘Operasyonu kendisinin de televizyondan öğrendiğini’ belirten Meşal, Habertürk’ten Mehmet Akif Ersoy’a verdiği röportajda, bu olayın yeni başlamadığını, “işgalin 1948’den beri devam ettiğini, 7 Ekim saldırısının ise zincirin sadece son halkası” olduğunu dile getirdi.
Meşal, saldırının “İsrail işgalini sona erdirme girişimi” olduğunu belirterek Hamas üyeleri ile “gurur duyduğunu” söyledi.
Kassam Tugayları’nın askeri inanışının, “işgali topraklarından defedene kadar savaşmak” olduğunu kaydeden Meşal, “İsrail, kendi ordusunun yenilmez olduğunu söylüyordu. Birkaç saat içinde yenilince biz de şaşırdık.” ifadesini kullandı.
Saldırının ‘doğal bir refleks’ olduğunu söyleyen Hamas lideri, Kassam gençlerinin Gazze bölüğüne saldırı ile harekata başladığını aktardı.
Kassam savaşçılarının İsrail’in içine girip İsrail ordusu ile karşı karşıya geldiğini anlatan Meşal, Hamas üyelerinin yaşlıları, kadınları ve çocukları öldürmediğini ileri sürdü.
Ancak savaş sırasında sivil kayıplarının yaşanabileceğini belirten Meşal, “Karşı karşıya gelince muhakkak sivil ölümleri olur. İsrailliler de zaman zaman yanlışlıkla kendi askerlerini öldürmüyorlar mı?” sorusunu yöneltti.
Amaçlarının İsrailli askerleri tutuklayarak neticesinde esir takası gerçekleştirmek olduğunu aktaran Meşal, “arlarında kadınların ve çocukların da olduğu İsrail hapishanelerindeki 6 bin Filistinli mahkumun özgürleştirilmesini sağlamak” olduğunu dile getirdi.
Meşal, “Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmenin yanı sıra Yahudi yerleşimcilerden kurtulmayı, Filistin topraklarına kavuşmayı ve Gazze ablukasını kırmayı istediklerini” anlattı.
Kendilerinin “kasıtlı olarak sivil öldürmediklerini” söyleyen Meşal, İsrail askerleriyle çatışma başladıktan sonrasında bombardımanın da başladığını söyledi.
“İsrail’de esiri düşmana kaptırınca esirinizi de öldürün inanışı var” diyen Meşal, operasyon sırasında bazı yanlışların yapıldığını da kabul etti.
Batı’nın Fiistinlilerin en ufak hatasını aradığını ancak İsrail’in en büyük hatalarını görmezden geldiğini söyleyen Meşal, Hamas’ın da Filistin halkının bir parçası olduğunu ifade etti.
Meşal: ABD ve Batı, camilere saldırması için İsrail’e füze veriyor
“Bizler bu vatanın sahipleriyiz. Yabancı işgalci ile Filistin halkını bir tutamazsınız. Dışardan düşman gelince asker de öldürse sivil de öldürse düşman. Ülkeme gelen herkes düşmadır, suçludur. Ben bu toprakların sahibiyim.” diyen Meşal, “Batı, ABD çifte standart yaptıkları için, iki yüzlülük yaptıkları için İsrail’e istediklerini sunmaya çalışıyorlar. İsrail’e neden füze veriyorlar? Camileri, hastaneleri yıkmak için, Filistinli insanların üstüne atmak için.” sözleriyle Batı’ya tepki gösterdi.
Saldırıya dair “İran, Hizbullah ya da başka bir ülkenin haberi var mı?” sorusuna Hamas lideri, “Kesinlikle net bir şekilde cevaplayayım. Alınan kararlar tamamen Filistin’de alınmış kararlardır, Hamas’ın kararıdır. Bölgedeki ülkelerin saldırıdan haberi yoktu.” diye yanıt verdi.
Gazze halkının evlerini terk etmeyeceğini kaydeden Meşal, şu şekilde konuştu:
“İsrail şu an Gazze’deki sivil halkımızdan yenildiği için intikam alıyor. Korkak düşman ancak sivillerden intikam alır. Gazze’yi tahliye etmeye çalışıyorlar ki bu bir soykırımdır. Sanıyorlar ki bu Hamas’ı zayıflatacak, halkımızı zayıflatacak. Vietnam’da 3,5 milyon kişi öldü. Cezayir’de soykırım yaptılar. Ne oldu? Cezayir kazandı, Vietnam kazandı. 1500 şehidimiz var, 500’ü çocuk. Sivillere karşı işlenen cinayetlere karşı dünya durmalı. Türkiye’ye saygım büyük. Türkiye, İsrail’in cinayetlerine dur demeli. Elektrik ve suyun kesilmesine dur demeli. Ne olursa olsun Gazze halkı oradan göçmeyecek. Türkiye’den ve İslam ülkelerinden bir İslam Zirvesi gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”