İsrail’in, 7 Ekim Hamas baskınına “misilleme” olarak Gazze Şeridi’ne hava, kara ve deniz saldırıları başlatmasının üzerinden üçüncü ay geçti.
Askeri analistlerin “yakın tarihin en yıkıcı, en kanlı ve en ölümcül saldırıları” olarak tanımladığı dava, geride on binlerce ölü ve yaralının yanı sıra, Birleşmiş Milletler verilerine göre 1,9 milyon kişiyi yerinden edilmiş ve harabeye dönmüş bir Filistin şehrini geride bıraktı. hayalet.
Savaşın 93. günü geçerken; Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, saldırıların “Hamas yok edilene kadar” devam edeceğini söylüyor.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana kuşatma altında olan Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı son 24 saatte 113 artarak 22 bin 835’e ulaştı.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılarda şu ana kadar 58 bin 166 Filistinli yaralandı. İsrail, 7 Ekim saldırısında ölü sayısının 1.139 olduğunu açıkladı.
Savaş dördüncü ayına girerken, Birleşmiş Milletler acil yardım koordinatörü Martin Griffiths’in değerlendirmesine göre savaş, iki milyon üç yüz bin kişiye ev sahipliği yapan Gazze’yi iki milyon insanın yaşadığı yaşanmaz bir toprak parçasına dönüştürdü.
İsrail’in 93 gün boyunca Gazze Şeridi’nin kuzey, orta ve güney bölgelerine yönelik yoğun ve şiddetli saldırılarında çoğu çocuk ve kadın olmak üzere binlerce Filistinli öldürüldü, binlercesi ise çeşitli şekillerde yaralandı. Binlerce Filistinlinin cesedinin hâlâ yıkıntıların altında gömülü olduğuna inanılıyor.
Çocukları Kurtarın Vakfı’nın verilerine göre, Gazze’de son üç ayda meydana gelen bombalamalarda günde ortalama 10’dan fazla çocuk bir veya iki bacağını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da 7 Ekim itibarıyla Gazze Şeridi’nde binden fazla çocuğun bir veya her iki bacağının kesildiği bilgisini paylaştı.
Ayrıca UNICEF, kentte artan çatışma, yetersiz beslenme ve hastalıklardan oluşan “ölümcül döngünün” 1,1 milyon çocuğu tehdit ettiğini bildirdi.
UNICEF direktörü yaptığı açıklamada Gazzeli çocukların “her geçen gün daha da kötüleşen bir kabusa yakalandığını” söyledi.
BM’nin sağlık hakkı özel raportörü Tlaleng Mofokeng, Gazze’de “kıtlık değil, kasıtlı bir açlık yaşandığını” söyledi. Güney Afrikalı diplomat “derhal ateşkes” çağrısını yineledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de BM Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği raporda Gazze’de “yaygın kıtlığın kapımızda olduğu” uyarısında bulundu.
İsrail, “Hamas’ın hastaneleri karargah olarak kullandığı” gerekçesiyle bazı hastanelere baskın düzenledi. Bazı hastaneler doğrudan hava saldırılarının hedefi oldu. İsrail saldırıları Gazze’deki 36 hastadan 23’ünü kullanılamaz hale getirdi. 13 hastane kısmen faaliyette. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre yakıt ve temel malzeme sıkıntısı çeken hastaneler, kapasitelerinin üç katı kadar hizmet vermeye çalışıyor.
Aynı şekilde Dünya Sağlık Örgütü’ne göre savaş öncesi Gazze’deki doktorların yalnızca %30’u hâlâ hastanelerde çalışabiliyor. Ambulanslara yapılan saldırılarda çok sayıda acil durum çalışanı ve sokak satıcısı hayatını kaybetti. Ayrıca düşürülmeyen ambulanslar da yakıt yetersizliğinden dolayı yolda kaldı.
Savaşın başlangıcından bu yana İsrail saldırılarında Gazze’de en az 142 BM personeli öldürüldü.
Filistin kaynaklarına göre savaşın başlangıcından bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında en az 109 gazeteci hayatını kaybetti.
Bazı saldırılarda gazetecilerin ailelerinin evleri hedef alınırken, basın mensuplarının aile üyeleri de öldürüldü.
Son olarak bugün (7 Ocak) İsrail güçlerinin saldırısında El Cezire muhabiri Vail el Dahduh’un oğlu gazeteci Hamza el Dahduh ve gazeteci Mustafa Süreyya hayatını kaybetti.
Gazze yönetimi Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada, Gazze’de son üç ayda hayatını kaybedenlerin 10 bininin çocuk, 7 bininin ise kadın olduğu belirtildi.
7 Ekim’den bu yana enkaz altında kalan veya kaybolan kişi sayısının da 7 bin civarına ulaştığı bildirildi.
ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde vetosu
Savaşın başlamasının ardından ateşkes çağrıları yapıldı ve BM’ye insani yardım sağlanması için çeşitli girişimlerde bulunuldu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olan ABD, özellikle ateşkes çağrısında bulunan önerileri reddetti.
İsrail’e mali ve askeri yardımın yanı sıra geniş çaplı siyasi destek de sağlayan ABD, 1954-2023 yılları arasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İsrail’i kınayan kararlara karşı 34 kez veto yetkisini kullandı.
Öte yandan Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in yaptığı eylemlerle 1948 Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı “soykırım davası” açtı. gerçekleştirillen. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işleniyor.