Türkiye’nin Rusya’ya kritik mal ihracatındaki önemli artış, yaptırımların ihlal edileceği korkusunu tetikliyor, bu da diplomatik anlaşmazlıklara ve Türkiye’nin NATO ile ilişkilerinde olası gerginliklere yol açıyor.
Türkiye’nin Moskova’nın askeri üretimi için hayati önem taşıyan temel kalemlerin Rusya’ya ihracatı 2023 yılında önemli ölçüde arttı.
Bu artış, ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya’nın üçüncü ülkeler aracılığıyla çift kullanımlı mallara erişimini engellemek amacıyla uyguladığı yaptırımların ihlal edilme ihtimaline ilişkin endişeleri artırdı.
2023’ün ilk dokuz ayında Türkiye, aralarında ABD’nin “yüksek öncelikli” olarak işaretlediği mikroçiplerin de bulunduğu Rusya’ya ve Moskova için aracılık yaptığından şüphelenilen beş “eski Sovyet ülkesine” 45 üründe 144 milyon euro değerinde şaşırtıcı bir ihracat kaydetti.
Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre üç kat daha yüksek ve 2015 ile 2021 yılları arasında kaydedilen ortalama 26 milyon Euro’nun oldukça üzerinde.
Eski Sovyet ülkelerine yönelik yaptırımların ihlal edildiği iddiası
ABD ve AB uzun süredir Rusya’nın üçüncü ülkeler üzerinden çift kullanımlı mal ithalatını sınırlamak için çalışıyor. Kazakistan, Sırbistan ve Türkiye gibi ülkelerdeki şirketlerin, yaptırıma tabi ürünleri Rusya’ya yeniden ihraç ederek Rusya’nın askeri çabalarına destek olabileceği yönünde korkular var.
ABD Hazine Bakanlığı’nın Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı Brian Nelson, Rusya’nın silah endüstrisine yardımcı olabilecek mali faaliyetleri önlemeye yönelik tedbirleri görüşmek üzere bu hafta Türkiye’yi ziyaret edecek.
Aynı zamanda AB’nin, Moskova’nın yaptırımları delmesini engelleyecek tedbirlerin yer aldığı bir mali paket hazırladığı da bildirildi.
Bloomberg, Rusya’nın “yüksek öncelikli ürün” alımlarının %80’inin Çin ve Hong Kong’dan geldiğini bildirdi.
Kazakistan, Sırbistan, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Özbekistan gibi ülkelerden yapılan ihracat, 2023 yılının ikinci yarısında yıl başına göre düşüş gösterse de savaş öncesi seviyelerin oldukça üzerinde kalmaya devam ediyor.
ABD endişeli
Türkiye’nin bu ticareti kolaylaştırmadaki rolü tartışma konusu haline geldi ve ABD Hazinesi’nin dikkatini çekti. Brian Nelson’ın yaklaşan ziyareti, Washington’un bu ticareti ele alma ve azaltma konusundaki istekliliğinin altını çiziyor.
Hem ticari hem de askeri uygulamalara sahip olan ürünlerin çift kullanımlı yapısı nedeniyle, hassas malların Rusya’ya tedarikini aksatmaya yönelik çabalar karmaşıklaşıyor.
Türkiye’nin G7 ülkelerinden yüksek öncelikli mal ithalatı 2023’te yüzde 60’ın üzerinde artarak 500 milyon dolar civarına ulaştı.
Ülke, Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte, kontrolleri atlatmak için çok aşamalı ithalat rotalarını kullanmak isteyen Rus kuruluşları için sıklıkla bir ara varış noktası olarak hizmet ediyor.
Rapor edilen ihracatlar ile ara ülkelerdeki ithalat artışlarındaki uyumsuzluk arasındaki önemli farklılıklar nedeniyle Türkiye’den gelen resmi veriler şüphelidir.
Durumun ciddiyeti artıyor çünkü ABD ve AB’nin savaş değerlendirmelerine göre Rusya’ya ihraç edilen öncelikli mallar seyir füzesi, insansız hava aracı ve helikopter üretiminde kullanılıyor.
Washington ve Avrupalı müttefikleri, ABD Hazine Bakanlığı’nın Rusya’ya yönelik son yaptırımlarında da görüldüğü gibi, Türkiye’ye bu ticareti sınırlandıracak önlemler alması çağrısında bulundu.
Ancak Ankara, Rusya ile güçlü diplomatik ve ticari bağlarını sürdürmesine rağmen Moskova’nın Batı’nın ihracat kontrollerini atlatmasına yardım etmeyeceğinin sözünü verdi.
Gerilimler yoğunlaştıkça, ticaret dinamiklerinin Türkiye’nin Batı ile ilişkileri üzerinde daha geniş etkileri olabilir; özellikle de Ankara’nın Amerikan F-16 savaş uçakları satın alma arayışında olduğu ve İsveç’in ABD ve Avrupa’nın NATO üyeliği konusunda baskısıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde.